ANNESİNİ DİNLEMEYEN DEFNE

ANNESİNİ DİNLEMEYEN DEFNE

Günlerden bir gün tatlı mı tatlı Defne camın önünde oturmuş ve dışarıda yağan karı izlemeye dalmış. Bir yandan da dışarı çıkmak, karların içinde koşup yuvarlanmak istiyormuş. Dışarıda gülüşen çocukların yanında olmak istiyormuş. Fakat hasta olduğu için annesi dışarı çıkmasına izin vermemiş. Bu sebeple camın arkasından dışarısını izlemek zorundaymış.

Annesi mutfaktaki işlerini bitirip odaya girdiğinde Defne’yi camın önünde üzgün bir şekilde dışarısını izlerken görmüş. Annesi kızının bu durumuna üzülmüş çünkü kızının da dışarı çıkıp kartopu oynamak istediğini biliyormuş. Kızının yanına oturmuş.

ANNE: ‘Defneciğim, kızım, neden üzgün bir şekilde dışarıyı izliyorsun?’

DEFNE: ‘Üzgünüm çünkü dışarıda kartopu oynayamıyorum. Arkadaşlarım dışarıda ne kadar da eğleniyorlar.’

ANNE: ‘Ama tatlım benim sen hastasın ve daha hastalığını atlatamadın.’

Defne yüzü asık bir şekilde dışarıyı izlemeye devam etmiş. Annesi Defne’nin üzülmesine dayanamamış.

ANNE: ‘Tamam üzülme canım kızım. Çok sıkı giyindiğin ve atkını-şapkanı taktığın sürece ve az kalmaya söz verdiğin sürece dışarı çıkabiliriz.’

Defne mutlu bir şekilde annesine dönmüş:

DEFNE: ‘Anneciğim, çok teşekkür ederim. Söz veriyorum, çok kalın giyineceğim ve dışarıda çok kalmayacağım.’

Defne ve annesi sımsıkı giyinmiş ve şapkaları ile atkılarını takarak dışarı çıkmışlar. Defne o kadar mutluymuş ki hemen eğilip elinle kocaman bir kartopu yapmış. Arkadaşları da Defne’yi görünce hemen yanına gelmişler. Oya ve Ece gülümseyerek:

-‘Defne, iyi ki dışarı çıktın. Baksana kar çok güzel’ demişler.

Defne de gülümseyerek karşılık vermiş arkadaşlarına. Hep beraber el ele verip güzel bir kardan adam yapmışlar. Annelerinin getirdiği havuç, eski şapkalar ve kömür ile de kardan adamı süslemişler. Çok ama çok güzel bir kardan adam olmuş.

Kardan adamın yapımı bittiğinde Defne’nin annesi Defne’nin yanına gelmiş:

ANNE: ‘Canım kızım hadi eve girelim artık. Bu kadar yeterli.’

Defne’nin canı içeri girmeyi hiç istemiyormuş. Arkadaşları ile daha kaymamışlar bile.

DEFNE: ‘Ama anne, arkadaşlarımla daha kaymadım bile.’
ANNE: ‘Ama kızım bana söz vermiştin. Kısa zaman kalıp içeri girecektik, çok bile kaldık.’

Defne annesine verdiği sözü hatırlıyormuş ama canı içeri girmek istemediği için mızıkçılık yapıyormuş.

ANNE:’Defne, kızım, bana söz vermiştin hatırlıyorsun dimi? Lütfen beni üzmeden içeri girer misin? Bak hastalığın daha geçmedi ve tekrar üşütürsen daha kötü hasta olacaksın.’

Defne annesinin dediklerini dinlemeden Oya ve Ece’nin yanına koşmaya başlamış. Annesi de arkasından hiçbir şey demeden kenarda onu beklemeye başlamış.

Defne saatlerce oynamış, koşmuş, karın üzerinde kaymış. Sonunda o kadar çok yorulmuş ki, herkes eve girdiğinde o da evine gelmiş. Annesi çok daha önceden Defne’yi orada bırakıp eve geldiği için tek başına eve girmiş.

annesini-dinlemeyen-defne2

DEFNE: ‘Anneciğim, ben geldim.’

Annesi hiç ses vermeden masayı hazırlıyormuş. Defne annesinin ona kızgın olduğunu anlamış. Verdiği sözü tutmadığı için annesi Defne ile konuşmuyormuş. Defne de hiçbir şey söylemeden odasına geçmiş ve akşam yemeği saatini bekleyene kadar biraz uyumaya karar vermiş.

Defne uykudan uyandığında çok üşüdüğünü hissetmiş. Üşümekten dişleri tıkırdıyormuş adeta.  Üstelik üzeri de oldukça kalınmış. Ama üşümesi bir türlü geçmiyor hatta gittikçe artıyormuş. Hemen annesine seslenmiş. Annesi odaya girdiğinde kızının halini görmüş ve paniklemiş:

Defne: ‘Anne ben çok üşüyorum. İçim üşüyor sanki.’

Anne: ‘Ah Defne Ah! Ben sana demedim mi, hasta olacaksın diye.’

Annesi hemen Defne’nin ateşini ölçmüş. Ateşi 39.5 imiş. Hemen arabaya binip doktora gitmişler. Defne normalde doktora gitmeyi hiç sevmezmiş. Fakat şimdi suçlu kendisi olduğu için hiç sesini çıkarmamış.

Doktor Defne’ye iyileşmeden dışarı çıkıp kendine dikkat etmediği için çok kızmış ve ateşinin düşmesi için iğne yapmak zorunda kalmış. Defne ise annesinin sözünü dinlemediği için çok ama çok pişmanmış. Hem annesini üzmüş, hem de tam iyileşecekken tekrar hastalığın başına dönmüş. Annesini dinleseymiş ve onun dediği zamanda içeri girseymiş bunların hiçbiri olmayacakmış. Bir daha ne olura olsun annesinin sözünden çıkmamaya ve verdiği sözü tutmaya söz vermiş kendi kendine.

annesini-dinlemeyen-defne3

Gökten üç elma düşmüş, üçü de verdiği sözleri tutan çocukların olmuş…

2 Yorumlar

  1. Nihal
    Süper bir masal
    12/04/2020 at 23:01
  2. Nazar
    Harika
    15/12/2020 at 23:50

Yorum Bırakınız