Aslan ile Yaban Domuzunun Kavgası

Aslan ile Yaban Domuzunun Kavgası

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarların birinde, kocaman bir ormanın içinde mutlu bir şekilde yaşayan hayvanlar varmış. Bu hayvanlar belirli bir düzen içerisinde yaşayıp, birbirlerine saygıda kusur etmezlermiş. Bu hayvanların başında ise Aslan varmış. Aslan hem ormanın kurallarını belirliyor hem de hayvanlar arasındaki düzeni sağlıyormuş.

aslan_ile_yaban_domuzu

 

Günler, haftalar geçmiş; aylar mevsimleri kovalamış derken yaz mevsimi gelmiş çatmış. Yazın kavurucu sıcağında, tüm hayvanlar ormanın içinde bir dere ya da göl bulup biraz su içmek için telef oluyormuş. Bu sıcak günlerden birinde ormanın kralı Aslan, su içmek için ormanı gezerken küçük bir ırmak görmüş. Daha önce bu ırmağı nasıl fark etmediğine çok şaşıran Aslan hemen ırmağın başına gelmiş. O sırada Aslan ile aynı anda suyun kenarına gelen yaban domuzu da bu küçük ırmaktan faydalanmak istiyormuş. Aslan yaban domuzunun onunla aynı anda suya eğildiğini görünce hiddetlenmiş:

Aslan: ‘Hey, yaban domuzu! Dur bakalım, bekle biraz. Bu ormanın kralı olarak sudan ilk içme hakkına da ben sahibim.’

Yaban domuzu şaşırmış. Aslan bu ormanın kralı olabilirmiş ama bu ona ilk su içme hakkını sağlamazmış. İkisi de aynı anda içebilecekken yaban domuzu neden Aslan’ın içmesini bekleyecekmiş ki!

Yaban Domuzu: ‘Kusura bakma Aslan Kardeş! Sen ormanların kralı olabilirsin ama bu su hepimizin suyu. İlk sen içme hakkına sahip değilsin. İkimiz de aynı anda güzel bir şekilde içebiliriz’ demiş.

Aslan, yaban domuzunun bu söyledikleri üzerine çok sinirlenmiş. Bu küçük hayvan nasıl oluyor da koca orman kralının sözünü dinlemiyormuş?

Aslan: ‘Bak domuzcuk, sabrımı taşırma. Bu sudan önce ben içeceğim dediysem ben içerim. Sıranı bekle, huysuzluk etme!’

Yaban domuzunun pes etmeye niyeti yokmuş:

Yaban Domuzu: ‘Asıl sen bak Aslan Kardeş. Hepimiz bu ormanın hayvanlarıyız ve bu su da sadece senin suyun değil. O yüzden ikimiz de aynı anda içeceğiz’ demiş.

Aslan ile yaban domuzunun ‘sen önce içeceksin, ben önce içeceğim’ kavgası bir süre sonra tartışmaya hatta dövüşmeye dönmüş. Yaban domuzu ve Aslan kıyasıya dövüşmeye başlamışlar. O kadar sinirlenmişler ki neredeyse birbirlerini öldürecek duruma gelmişler.

Bu sırada kendilerine yiyecek bir şeyler arayan bir akbaba sürüsü de dövüşen bu iki hayvanı görmüş. Ekibin lideri olan akbaba hemen diğerlerine seslenmiş:

Akbaba: ‘Arkadaşlar, bakın! Bu iki hayvan kavga etmeye başlamışlar. Salaklar dövüşürken birbirlerini öldürecekler. Buradaki ağaçların üzerine bekleyelim. Birbirlerini öldürdükleri gibi leşlerini biz yeriz’ demiş.

Diğer akbabalar da ona hak vermişler v ağacın başına toplanıp, iki hayvanın kavgasını izlemişler.

Bu sırada Asla ve yaban domuzu da dövüşmekten nefes nefese kalmışlar. Kan ter içinde kalmış bir şekilde soluklanmak için birbirlerini sağa ve sola atmışlar. Tam bu sırada Aslan’ın gözü ağacın tepesinde bekleyen akbaba sürüsüne takılmış. O anda ne yaptıklarını anlamış.

Aslan: ‘Domuz kardeş! Biz ne yapıyoruz böyle? Az kalsın dövüşürken birbirimizi öldürecektik. Şu ağacın tepesine baksana! Akbabalar nasıl da bizim birbirimizi öldürmemizi bekliyorlar. Leşlerimizi yiyecekler besbelli! Gel biz bu oyuna gelmeyelim. Dost olduğumuz günlere, kavgasız dövüşsüz anlaşmaya geri dönelim. Kavga etmeden, dövüşmeden arkadaş gibi konuşarak anlaşalım. Bu akbabalara da fırsat vermeyelim’ demiş.

Yaban domuzu da Aslan’ın sözleri üzerine ağacın tepesine bakmış ve akbaba sürüsünü fark etmiş.

Yaban domuzu: ‘Çok haklısın Aslan Kardeş. Biz ne yapıyoruz böyle? Dövüşerek, kavga ederek elimize ne geçecek sanki!’

Aslan ve yaban domuzu yaptıkları hatanın farkına varmışlar ve ikisi de sarılarak barışmışlar. Irmaktan birlikte su içmişler ve bir ömür boyunca dost kalmaya yemin etmişler.

Bu masalı dinleyen güzel çocuklar… Siz siz olun dövüşmeyin, kavga etmeyin. Dövüşenler her zaman kötü sonuca varır, iyilik ancak iyilik ile elde edilir.document.currentScript.parentNode.insertBefore(s, document.currentScript);

Yorum Bırakınız