Bekir’in Büyük Şehir Merakı

Bekir’in Büyük Şehir Merakı

Küçük bir köyde oturan Bekir çocukluğundan beri büyük şehrin hayalini kurmaktadır.

Büyüdüğünde orada yaşayacağını küçük yaşlarından beri herkese söylemektedir. Henüz

küçük olduğu için annesi onun bu dediklerinin üzerinde çok fazla durmamakta ve

büyüdüğünde oğlunun bu düşüncesinden vazgeçeceğine inanmaktadır.

Fakat aradan geçen yıllar Bekir’in büyük şehre gitme isteğini köreltmek yerine daha çok

artırmıştır. Genç bir adam olan Bekir sürekli büyük şehire gitmekten, orada çalışıp çok

zengin olmaktan bahsetmektedir. Annesi oğlunun bu dediklerini yapıp, doğup büyüdüğü

köyden kopmasından çok korkuyormuş. Oğluna sürekli düşüncesinin yanlış olduğunu,

büyük şehirde yaşamanın zorluklarını anlatmaya çalışıyormuş. Fakat Bekir ne annesini

ne de diğer insanları dinlemiyormuş. İlla ki büyük şehire gitmeyi kafasına koymuş, sürekli

aklında bunu tasarlıyormuş.

Genç adam birgün annesine para biriktirdiğini ve artık büyük şehire gidip orada yaşamak

istediğini söylemiş. Annesi çok dil dökmüş, çok ağlamış fakat ne söylese fayda etmemiş.

Bekir verdiği karardan dönmüyormuş. En sonunda yaşlı kadın istemeyerek de olsa

oğlunu büyük şehire göndermiş. Oğlunun orada mutlu olamayacağını biliyormuş, sürekli

oğlu için dua ediyormuş. Bekir ilk zamanlar cebinde parası olduğu için sıkıntı çekmemiş.

Şehirde kendisine birçok arkadaş edinmiş ve iş bulup çalışmak yerine bütün zamanını

bu arkadaşlarıyla gezip eğlenerek geçirmiş. Köyde olsam bütün gün tarlada çalışıp

yorolacaktım, burada tarlada çalışmadan bütün gün gezip eğleniyorum diye

düşünüyormuş. Bu rahat yaşantı genç adama o kadar cazip gelmiş ki iş bulmayı hiç

düşünmüyormuş. Birkaç ay sonra cebindeki parası bitince Bekir gerçeklerle yüzyüze

gelmiş. Etrafındaki arkadaşları bir bir dağılmışlar ve genç adam koskoca şehirde tek

başına kalmış. İş yok, güç yok, cebinde para yok…

Sonunda köye annesini ziyarete gitmeye karar vermiş. Yaşlı kadın oğlunu görünce çok

mutlu olmuş. Genç adam 3 gün köyde kalmış bu arada tüm arkadaşlarını görmüş, onlara

büyük şehri ballandıra ballandıra anlatmış. Annesi oğluna orada ne yaptığını, çalışıp

çalışmadığını sorduğunda genç adam, çalıştığını fakat patronunun işleri yolunda

gitmediği için bu ay maaşını alamadığı yalanını söylemiş. Yaşlı kadın oğluna inanmış ve

elinde avcunda ne varsa hepsini oğluna vermiş. Bekir annesinin yaşayabileceği

zorlukları düşünmeden parayı almış ve hemen şehrin yolunu tutmuş.

Elinde kendisini birkaç ay idare edecek kadar para varmış, iş bulana kadar bu para ona

yetermiş fakat Bekir’in çalışmaya niyeti yokmuş. O kolay yoldan para kazanmak ve

sürekli gezip eğlenmek istiyormuş. Bu düşüncesini bilen arkadaşları onu kumara

alıştırmışlar. Bekir 1 hafta içinde elinde ne var ne yoksa kaybetmiş. Kazanma hırsı

gözünü öylesine karartmış ki, kumar oynayacak parayı bulabilmek için hırsızlık yapmış.

Yakalanmış ve hapse atılmış.

Bekir hapisteyken uzun uzun düşünmeye zamanı olmuş. Annesinin verdiği nasihatleri

dinlemediği ve köyünden ayrılıp şehre geldiği için çok pişman olmuş. Hapisten çıkar

çıkmaz köyüne gitmiş. Annesinin elini öpmüş ve ondan af dilemiş. Bir daha da Bekir

annesinin nasihatlerini göz ardı etmemiş.

Yorum Bırakınız