Canı Sıkılan Fil

CANI SIKILAN KÜÇÜK FİL VE BİSİKLETLİ ADAM

kucuk_fil

Ormanların en büyük hayvanlarından birisidir fil. Kocaman vücudu, upuzun hortumu ile hem büyük hem de sevimli hayvanlardan birisidir. Peki, siz hiç canı sıkılan bir fil yavrusunun masalını dinlediniz mi? İşte size tatlı mı tatlı canı sıkılan fil masalı…

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak ormanların birinde küçük bir fil yavrusu yaşarmış. Bu fil yavrusu, çok sevimli bir o kadar da şekermiş. Fakat ormanda oynayacak pek bir arkadaşı olmayan küçük fil, can sıkıntısından ne yapacağını bilemiyormuş. Ormanın içinde gezip dursa da can sıkıntısını bir türlü geçiremiyormuş.

Günlerden bir gün canı sıkılan küçük fil ormanın dışına çıkmaya karar vermiş. Bunun tehlikeli bir adım olacağının farkındaymış ama can sıkıntısını bu orman içinde geçiremeyeceğini de anlamış. Yavaş yavaş yürüyerek ormanın bitişine doğru gelmiş.

Ormanın bitişinde kocaman bir yol çıkmış karşısına. Yolun kenarında durarak gelen geçen arabaları izlemeye başlamış. Arabalar o kadar farklı geliyormuş ki küçük file… Bazıları büyük bazıları çok küçük arabalara bakakalmış. ‘Küçük arabalara ben nasıl sığarım ki’ diye geçirmiş bile içinden. Bazı arabalar küçük fili görünce arabalarını yol kenarında durdurup küçük fili sevmek için arabadan iniyormuş. Küçük fil kendisine gösterilen ilgiden memnun, gelen geçenleri izlemeye devam etmiş.

Küçük fil arabaları izlerken yolun en kenarından giden bir adam görmüş. Adam bir şeyin üzerine binmiş ve onu direksiyon ile yöneterek hareket ettiriyormuş. Küçük fil gördüğü karşısında çok şaşırmış. ’Acaba adamın kullandığı bu tekerlekli aracın adı ne’ diye geçirmiş içinden. Hemen adama bağırmış:

Küçük Fil: ‘Hey, baksana! Hey insan bakar mısın?’

Bisikletli adam yolun kenarında kendisine seslenen küçük fili fark edince durmuş:

Bisikletli adam: ‘Söyle bakalım küçük sevimli fil. Senin ne işin var burada? Neden ormanda değilsin?’

Küçük fil adama cevap vermiş:

Küçük Fil: ‘Ormanda canım çok sıkıldı. Yapacak bir şey ararken buraya kadar yürüdüm. Senin bindiğin bu şeyin adı ne?’

Bisikletli adam küçük file gülümsemiş:

Bisikletli adam: ‘ Bunun adı bisiklet. Canın sıkıldıysa sen de bisiklete binebilirsin’ demiş.

Küçük fil şaşkınlıkla sormaya devam etmiş:

Küçük FİL:’ İyi de ben o bisiklete sığmam ki…’

Bisikletli Adam: ‘O zaman kendine göre büyük bir bisiklet bul’ demiş.

Küçük FİL: ‘İyi de büyük bisikleti nereden bulacağım?’

Bisikletli adam: ‘ E onu da sen ara bul, hadi benim gitmem lazım işim var’ demiş.

Bisikletli adam uzaklaşırken filin aklına bir soru daha gelmiş. Hemen adamın arkasından koşmuş ve ona yetişmiş:

Küçük FİL: ‘Hey, baksana! Sen de canın sıkıldığı için mi bisiklete biniyorsun?’

Bisikletli adam: ‘Sen ne kadar meraklı bir filsin böyle! Evet, benim de canım sıkıldı, o yüzden bisiklete binip biraz gezmek istedim. Sana da boşuna mı bisiklete bin diye öğüt verdim sanıyorsun?’

Küçük fil, aklındaki soruları adama sormaya devam etmiş:

Küçük FİL: ‘Peki, iki tekerlek üzerinde nasıl düşmeden durabiliyorsun?’

Bisikletli adam: ‘Bine bine alışıyorsun tekerlek üzerinde denge kurmaya. Öğrenirken zorlansa da sonrasında alışıyorsun.’

Küçük Fil sorularına devam etmiş:

Küçük FİL: ‘Ben de alışabilir miyim acaba iki tekerlek üzerinde durmaya?’

Bisikletli adam: ‘Sen önce bisikletini al da sonra bakarız’ demiş.

Küçük fil sorularına devam ediyormuş:

Küçük FİL: ‘Peki bisiklet uçar mı?’

Bisikletli adam: ‘Hayır, uçmaz.’

Küçük filin gözleri açılmış:

Küçük Fil: ‘Peki bisiklet ne yapar?’

Bisikletli adam daha fazla dayanamamış:

Bisikletli adam: ‘Bisikletler kaçar, aynen benim şimdi kaçacağım gibi’ demiş ve bisiklet ile hızla uzaklaşırken küçük fil de arkasından bakakalmış.

Yorum Bırakınız