Cüce Kadın Hikayesi

Cüce Kadın Hikayesi

Saatler süren heyecanlı bekleyiş, yerini üzüntü ve endişeye bırakmış. Ayşe Hanım, saatler süren doğum macerasının sonunda ufacık tefecik, mini mini elleri ve vücudu olan bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. Bebeğin minik olması ilk doğduğu andan itibaren kimsenin hoşuna gitmemiş. Meral adı verilen bu bebek büyüyüp 20 yaşına geldiğinde 1 metre bile boya sahip değilmiş. 95 cm uzunluğunda Meral, kapkara iri gözlere ve beyaz bir tene sahipmiş. İyi kalpli, huyu suyu güzel olan genç kız genelde olumlu düşüncelere sahip olsa da zaman zaman etrafındaki insanların küçümser bakışlarından etkilenerek saatlerce ağlar, boyunun kısalığında şikayet edermiş.

Meral 25 yaşına geldiğinde kendisi gibi kısa boya sahip olan zengin bir bey ile evlenmiş. Adı Hakkı olan bu bey Meral’den sadece 10 cm uzunmuş. Meral, hayatında ilk defa birisi tarafından küçük görülmemiş ve eşi ile mutlu olmuş. Çok geçmeden mutlu çiftin bir de oğulları olmuş. Hem anne, hem baba da cücelik genleri olmasına rağmen oğullarının boyu normalmiş. Daha 9 yaşında iken oğlu Meral’in boyunu geçmiş. Meral bu durumdan oldukça memnun, mutlu mesut yaşarken, eşinin kendi ailesi Hakkı’yı boyundan dolayı yüz karası olarak görmeye başlamış. İlk çocukları sağlam olsa da sonraki çocukları belki kendieri gibi cüce olur diye Hakkı’yı bir gün öldürmüşler. Meral bu ölüm üzerine çocuğunu bırakıp dağlara kaçmış. Oğlu normal boyda, gayet sağlıklı bir çocuktu, o nedenle onu öldürmezler, bakarlar diye düşünmüş. Ama kendisi de cüce olduğu için eşi gibi öldüreceklerinden eminmiş.

Eşinin ailesinden çok korkan Meral hiç durmadan bir dağdan bir dağa atlayarak uzun yol gitmiş. Ağaç kovuklarında uyumuş, dereden su içmiş. Çok açlık çeken Meral dağlarda bulabildiği meyve ve sebzeler ile beslenmiş. Pişmiş  olarak önüne geldiğinde yemediği pırasayı, ıspanağı, dağda tek başına çiğ olarak yemeye başlamış. Bu sırada çoğu şeyi çok özlemiş. Normal hayatında her gün yediği hatta çoğu zaman artınca attığı ekmeği özlemiş, sıcacık odalarda uyumayı, yatağı, banyo yapmayı özlemiş Meral. Geceleri yırtıcı hayvanlardan korkmadan kapalı bir alanda üzerinde sıcak battaniye ile uyumayı özlemiş.

Meral bu şekilde uzun, upuzun yıllar dağlarda yaşamış. Üstü başı yırtılmış, vücudu kapkara olmuş. Bir gün yine sıcak evini, sıcak ekmeğini düşünürken aklına oğlu gelmiş. Öyle ya zaman su gibi akıp geçmiş ve Meral 50 yaşına gelmiş. Meral 50 yaşında ise oğlu da koskocaman bir deliknalı olmuş, evlenip çocukları bile olmuştur belki. Meral kendi kendine “Acaba oğlumun karşısına çıksam, beni affeder mi?” diye düşünmüş. Ve bu düşünce onu yollara dökmüş. Oğlunu uzaktan da olsa bir kere görmek için dağlardan çiftliğin yolunu tutmuş. Yıllardır kaçmak için gittiği yolu şimdi oğlu için geri dönmek cüce kadına hiç zor  gelmemiş ancak yolda yırtıcı hayvanların saldırısına uğramış. Ayak bileğinden yaralanmış ve bir süre bu yaranın acısını çekmiş. Bşraz yol alsa hemen kanamaya başlayan yarası Meral’i çok zorlamış, hatta çoğu gün ayağının acısından baygın düşmüş. Ama zaman içinde ayağındaki yara iyileşmiş ve cüce kadın tekrar oğlu için dağlardan ilerlemeye başlamış.

Aylar sonra bir bahar günü Meral, büyük korku ile kaçtığı çiftliğin önüne gelmiş. Bu sırada beyaz bir atın üzerinde genç bir delikanlı Meral’in yanına gelmiş ve

_”Dur sen de kimsin? Adın ne senin?” demiş. Meral başını kaldırıp delikanlıya bakmış ve sadece;

_”Meral.” diyebilmiş.

Genç adam attan inerek cüce kadına yaklaşmış ve yüzüne bakarak;

_”Tanıdım seni. Sen, sen benim annemsin. Yıllar önce babamın katillerinden korkup kaçan benden ayrılmak zorunda kalan annemsin.”

Meral gözlerini genç adamdan almadan;

_”Annen miyim?” diye sormuş. Genç adam büyük bir sevinç ve heyecan ile

_”Evet sen benim annemsin. Babamı öldürenleri kolluklara teslim ettim ve 6 yıldır sürekli dağlarda seni aradım. Her gün ama her gün seni aradım anne. Ben seni bulamadım ama sen beni buldun anne.” diyerek annesine sarılmış.

Anne ve oğul yıllardır hasret kaldıkları birbirlerine sımsıkı sarılmış ve bir daha hiç ayrılmamış. Cüce kadın ne kadar açlık, yokluk çekse de hepsini oğlu sayesinde atlatmış ve ömürlerinin sonuna kadar mutlu br şekilde yaşamışlar.document.currentScript.parentNode.insertBefore(s, document.currentScript);

Yorum Bırakınız