DERTLİ FARE MOKU

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pireler berber, develer tellal iken, çok uzak bir yerlerde Moku adında küçük beyaz bir fare yavrusu varmış. Moku etraftaki hayvanlarla oynamayı çok severmiş. Diğer hayvanlar da Moku’yu severler ve onunla oynarlarmış. Bir de Çiki adında sarı bir kedi yavrusu varmış. Ama onun Moku kadar arkadaşı yokmuş. Moku ne zaman Çiki’nin yanına gitse Çiki korkup kaçıyormuş. Moku Çiki’nin ondan korktuğunu fark etmiş ve bu duruma çok üzülmüş. Moku bir köşeye çekilmiş ve düşünmeye başlamış.

‘’ Acaba Çiki ile nasıl arkadaş olabilirim? Benden korkmamasını nasıl sağlayabilirim? ‘’

Birden Moku’nun aklına bir fikir gelmiş. Çiki’nin nasıl oynamayı sevdiğini öğrenirse onunla birlikte oyun oynayıp onunla arkadaş olabilirim diye düşünmüş. Ertesi gün Moku Çiki’nin olduğu bahçeye gitmiş ve Çiki’yi izlemeye başlamış. Çiki tek başına bahçenin bir köşesinde bir ip yumağıyla oynuyormuş. Tüm gün Çiki’yi izlemiş. Çiki ara sıra oynayıp ara sıra süt içiyor, biraz dinlendikten sonra da tekrardan iple oynuyormuş.

Ertesi gün Moku yine Çiki’nin bahçesine gitmiş. Bahçedeki büyük ağacın arkasına saklanmış. Çiki yine iple oynuyormuş. Çiki tam oynarken yanlışlıkla ip yumağı ağacın oraya kaçmış. Moku kendine doğru yuvarlanan ip yumağını görmüş. Birden aklına bir fikir gelmiş.

-‘’ Ben bu ipliği tutup Çiki’ye geri götürürsem belki benimle arkadaş olabilir ve birlikte oynayabiliriz. ‘’

Moku hemen ipi tutmuş ve ağacın arkasına saklanmış. İpin ağacın arkasına gittiğini gören Çiki ağaca doğru koşmuş. Ağacın yanına gittiğinde birden şaşırmış. Bir fare elinde Çiki’nin ip yumağını tutuyormuş. Çiki çekinmiş ve arkaya doğru bir iki adım atmış. Çiki’nin çekindiğini gören Moku hemen Çiki’ye seslenmiş.

-‘’ Hey! Merhaba! Benim adım Moku. Ben bir fareyim. Peki ya senin adın ne küçük sarı tatlı kedi? ‘’

Çiki Moku’nun onunla konuştuğunu görünce önce şaşırmış. Sonra biraz çekinerek cevap vermiş.

-‘’ Merhaba benim adım Çiki. Bende bir kediyim. ‘’

Moku Çiki’nin ona cevap vermesine çok sevinmiş hemen konuşmaya başlamış.

-‘’ Çiki benimle birlikte oyun oynamak ister misin? İstersen benimle birlikte diğer arkadaşlarımla da oyun oynayabilirsin. ‘’

Çiki biraz düşünmüş. Tek başına oyun oynarken canının sıkıldığı aklına gelmiş ve şöyle demiş.

‘’ Evet. Seninle bir oyun oynayabilirim Moku. ‘’

Moku Çiki’nin oyun teklifini kabul etmesine çok sevinmiş ve hemen ağacın arkasından çıkmış. Oyun oynamaya başlamışlar. Çiki ip yumağını patisiyle uzaklara atıyor, Moku da hemen koşup oradan ip yumağını alıp Çiki’ye geri getiriyormuş. Tüm gün boyunca bu şekilde oynamışlar.

Ertesi gün Moku yine Çiki’nin bahçesine gittiğinde Çiki’yi ağacın kenarında Moku’yu beklerken bulmuş. Çiki;

-‘’ Hoş geldin Moku. Ben de seni bekliyordum. İstersen bugün arkadaşlarını çağırabilirsin. Hep birlikte oyun oynarız. ‘’

Bunu duyan Moku hemen gidip diğer arkadaşlarını çağırmış. Bu sefer de Çiki, Moku’nun yediği yiyeceği gidip bir yerlere saklıyor, Moku da gidip yiyeceğini buluyormuş. Moku’nun arkadaşları geldiğinde ise hep birlikte önceki gün yaptıkları gibi ip yumağı fırlatma oyunu oynamışlar. Günün sonunda hepsi arkadaş oldukları için çok mutluymuş. Günün sonunda Moku ile Çiki yarın tekrar oynamak üzere sözleşmişler. Moku yolda evine giderken

‘’Aslında birisiyle arkadaş olmanın çok zor bir şey olmadığını, sadece karşısındakini daha iyi tanıyıp onun neyi sevip sevmediğini öğrendikten sonra arkadaş olmak ve oyun oynamanın çok kolay olduğunu ‘’ düşünmüş ve gülümseyerek yoluna devam etmiş.

Yorum Bırakınız