Fitneci Aslan Masalı

Fitneci Aslan Ve Bencil İnekler

Bir olmak demek, güçlü olmak demektir. Bir olunan bir yere düşmanlar yaklaşamaz. İşte bir olmanın güçlü olmak demek olduğunu gösteren güzel bir masal… inek Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; uzak mı uzak diyarların birinde üç tane inek varmış. Bu üç inek hep birliktelermiş. Birlikte otluyorlar, birlikte yürüyorlar, birlikte gülüp birlikte eğleniyorlarmış. Birbirleri ile çok iyi anlaşıp, aralarında problem olmasına izin vermezlermiş. Günlerden bir gün aç bir Aslan, üç tane ineği çayırda otlarken görmüş. Bu üç ineği de gözüne kestiren Aslan, o kadar açmış ki hemen orada hepsini yemek istemiş. Fakat biraz düşününce üç inek bir arada iken onlara saldırmanın mantıksız olduğunu düşünmüş. ‘Ben şimdi bir ineğe saldırsam, diğer ikisi bir olup bana saldıracak ve beni etkisiz hale getirecek. En iyisi ben bu ineklerin ayrılmalarını sağlayayım. Bu inekleri birbirine düşüreyim. Sonra da hepsinin tek tek bir kenarda sıkıştırıp afiyetle yiyeyim’ diye geçirmiş içinden. Planını hazırlayan Aslan, hemen harekete geçmiş. Aslan, ne yapmış ne etmiş ineklerin yanına yaklaşmayı başarmış. Önce bir tanesinin yanına yaklaşmış: Aslan: ‘İnek kardeş, bak bunu sadece sana söylüyorum. Şu ileride hem daha yeşil hem de daha tatlı otlar var. Arkadaşlarının yanından beş dakika ayrılıp o otlardan yiyebilirsin. Bak diğerlerine söylemiyorum ona göre, orası sadece senin’ demiş. İnek Aslan’ın sözlerini düşünmüş. Buradaki otlar bütün ineklere yetmiyormuş ve tadı da gittikçe kötü oluyormuş. ‘En iyisi bu Aslan’ın sözünü dinlemek ve ilerideki çayıra gitmek’ diye geçirmiş içinden. İnek, sessiz sedasız bir şekilde arkadaşlarının yanından ilerideki çayıra doğru gitmiş. Çayıra yaklaştıkça yiyeceği tatlı otları düşünmeye başlamış. İnek, tam bunları hayal ederken arkadan gelen bir darbe ile yere yığılmış ve az önce kendisi ile konuşan Aslan’ın pençeleri ile son nefesini vermiş. Aslan bir ineği mideye indirmenin verdiği enerji ile diğer iki ineğin yanına yaklaşmış. Aralarından daha kilolu ve etli olanı gözüne kestirmiş ve onun yanına sokulup sessizce kulağına fısıldamış: Aslan: ‘İnek kardeş, sessizce ilerideki ağacın arkasında bulunan çayırlara bak. Orada buradaki otlardan çok daha fazlası ve çok daha tatlı olanları var. Başka kimseye söylemiyorum, sadece sen biliyorsun. Git ve sadece kendine ait olan o çayırların tadını çıkar’ demiş. İnek Aslan’ın bu sözleri karşısında düşünmeye başlamış. Aslan’ın teklifi çok cazipmiş. Gösterdiği yer çok uzakta da değilmiş. Hemen gidip orada karnını güzelce doyurup geri gelebilirmiş. Ve bu inek de arkadaşının dikkatini çekmeden oradan uzaklaşmış ve ağaçların arkasındaki çayırlara doğru koşmaya başlamış. Yarı yola geldiğinde arkadaşının hazin sonunu o da yaşamış ve Aslan’a yemek olmuş. Son inek de arkadaşlarının nerede olduğunu merak etmeye başlamış. Onları görmek için etrafına bakıyormuş ama onları hiçbir yerde göremiyormuş. Tek başına kalması onu iyice korkutmuş. Tam da bu sırada karşıdan gelen Aslan’ı görmüş. Aslan’ın birkaç saattir onların etrafında dolanması ineğin sinirini bozuyormuş. Fakat o anda aklına gelen korkunç şeyi düşünmek istememiş. Yoksa arkadaşları bu Aslan öldürmüş olabilir miymiş? İnek hemen hızlıca koşmaya çalışsa da Aslan’ın onu yakalaması çok basit olmuş. Tek başına kaldığı için Aslan ile savaşamayan 3. İnek de Aslan’a yem olmuş. İnekler, birbirlerinden gizli iş çevirmenin ve Aslan’ın sözüne kanıp bencilce davranmanın cezasını ödemişler. Aslan ise bir arada gibi gözüken bir topluluğun içine fitne ve fesat sokarak, o birlikteliği nasıl dağıttığını düşünerek kendi kendi ile gurur duymuş. Siz siz olun, arkadaşlarınız ile aranıza fitne ve fesat sokmayın. Her zaman birlik olun. Birlik olmak demek güçlü olmak demektir. Bunu unutmayın.

Yorum Bırakınız