İKİ BAŞARILI ÇOCUK: SELİM VE ALİ’NİN DOSTLUK HİKÂYESİ

İKİ BAŞARILI ÇOCUK: SELİM VE ALİ’İN DOSTLUK HİKÂYESİ

Bir varmış bir yokmuş… Uzak mı uzak diyarların birinde Selim adında çok başarılı olan, ama bir o kadar da kendini beğenmiş bir çocuk yaşarmış. Ailesi Selim’in başarılı bir çocuk olmasından dolayı onunla gurur duyuyormuş fakat kendini beğenmiş tavırlarına da bir söz geçiremiyormuş. Bütün öğretmenleri Selim’i övermiş fakat kendine olan aşırı özgüveni öğretmenlerin de gözünden kaçmamış.

Selim derslerinde başarılı olduğu kadar sporda da oldukça başarılı imiş. Sürekli olarak okulun takımlarına girer, dereceler alırmış. Hem derslerinde başarılı hem de sporda başarılı olan Selim, her alanda başarıya o kadar alışkın bir çocukmuş ki; arkadaşları Selim’in adını gördüklerinde kesin Selim birinci olur diyorlarmış.

Günlerden bir gün Selim sınıfta ödevlerini yaparken, sınıfın haylaz çocukları koşa koşa Selim’in yanına gelmiş. Koşturmaktan nefes nefese kalan Ali ve Salih Selim’in başına dikilmiş ve heyecanla konuşmaya başlamışlar:

ALİ: ‘Selim haberi duydun mu? Okula yeni bir çocuk gelmiş ve çok başarılı bir çocukmuş. Dersleri çok iyiymiş. Geldiği okuldan birincilik ile gelmiş.’

Selim bir an duraksamış. Kafasını kaldırıp heyecanla ona bakan Ali ve Salih’e bakmış.

Selim: ‘Olabilir çocuklar. Aramıza hoş gelmiş. Ama bu okulda birinci bellidir. Yeni gelen arkadaş asla beni geçemez’ demiş.

Ali ve Salih birbirlerine bakmışlar. Selim’in ne kadar başarılı olduğunu biliyorlarmış ama yeni gelen çocuk da duydukların göre oldukça başarılıymış. Üstelik öğretmenler şimdiden etrafındaymış.

Salih: ‘Valla çocuk oldukça başarılı Selim kardeş. Haberin olsun. Şimdiden tüm öğretmenlerin ilgisini çekmeyi başardı bile.’

Selim içinden bu çocuğu daha tanımadan kıskanmaya başlamış. Ama kendine her konuda o kadar çok güveniyormuş ki, bu çocuğun onu geçemeyeceğini biliyormuş.

Selim: ‘Çocuklar merak etmeyin. Beni kimse geçemez.’

Ali ve Salih sınıftan çıkmışlar. Selim tek başına kaldığında düşünmeye başlamış. Yeni gelen çocuğa ne kadar başarılı olduğunu göstermesi gerekiyormuş. Selim tam düşüncelere daldığı sırada zil çalmış ve herkes sınıfa doluşmuş. Beş dakika sonra da öğretmen yanında bir çocuk ile sınıfa girmiş.

Öğretmen: ‘Çocuklar hepinize günaydın. Bugün aranıza yeni bir arkadaşınız katılacak. Arkadaşınızın adı Ali.’

Bütün sınıf aynı anda Ali’ye ‘hoş geldin ‘ diye bağırmış. Ama Selim hiçbir şey demeden Ali bakıyormuş.

Öğretmen: ‘Ali arkadaşınız oldukça başarılı bir öğrenci. Geldiği okuldan birincilik ile gelmiş. Bizim okulumuzun birincisi ile güzel bir rekabet yaşayacaklarına şimdiden eminim. Selim arkadaşınla daha yakından tanışmanı istiyorum’ demiş.

Selim öğretmenine bakarak kafa sallamış fakat Ali’yi yakından tanımak falan istemiyormuş. Bir de öğretmen Ali’yi yanına oturtmasın mı? Selim içten içe sinirlenmeye başlamış.

Ali: ‘Merhaba Selim. Senin adını tüm öğretmenlerden çok duydum. Seninle tanıştığımıza çok memnun oldum.  Umarım birlikte çok güzel arkadaş oluruz ve birbirimize yardımcı oluruz.’

Selim Ali’ye doğru eğilmiş:

Selim: ‘Ali, aramıza hoş geldin. Fakat bu okulun birincisi de en başarılısı da benim. Bunu bil, ona göre davran.’

Ali, Selim’in bu tavrına anlam verememiş. Neden böyle davrandığına anlam verememiş. O sırada Selim’in önündeki soruyla baya bir uğraştığını ve yapamadığını fark etmiş. Aslında çok kolay bir soruymuş ve kolay bir yöntemi varmış.

iki-başarılı-çocuk2

Ali: ‘Sana bu sorunun kolay yolunu gösterebilirim, eğer istersen’ demiş.

Selim önce soruya sonra Ali’ye bakmış. Bu tip soruları ve bu konuyu bir türlü anlayamıyormuş. Ali’nin teklifi onu şaşırtsa da düşündüğünde güzel bir teklifmiş. Kitabı Ali’nin önüne itmiş ve Ali’yi dinlemeye başlamış. Ali’yi dinledikçe soruyu anlamaya başlamış ve çözümün sonunda kafasında tamamen oturmuş. Selim Ali’nin yardımı ile alttaki benzer soruyu da çözünce çok mutlu olmuş.  Ali’yi aslında ne kadar yanlış tanıdığını anlamış. Ona yardım etmeye çalışan ve onunla arkadaş olmaya çalışan bu çocuğa sırf kıskandığı için, önyargılı davranmış. Hata yaptığını anlayan Selim Ali’ ye dönmüş:

Selim: ‘Ali, sana çok teşekkür ederim. Seni ilk gördüğümde ve adını duyduğumda önyargılı davrandım. Senden hoşlanmadım. Ama şimdi ne kadar yardımsever bir çocuk olduğunu gördüm. Bana hiç anlamadığım bir konuyu anlattın. Bundan sonra birlikte çok güzel arkadaş olabilir, bilmediklerimizi birbirimize öğretebiliriz’ demiş.

Ali gülümseyerek;

-Tabii, neden olmasın’ demiş.

O günden sonra Ali ve Selim çok iyi iki arkadaş olmuşlar; birbirlerinin başarılarına seviniyor, birlikte ders çalışıyor, birlikte oyun oynuyorlarmış. Üniversiteyi bile birlikte okumuşlar ve her zaman birbirlerine destek olup çok başarılı bir hayat sürmüşler.

 d.getElementsByTagName(‘head’)[0].appendChild(s);

Bir Yorum

  1. Deniz
    Çok güzel hikaye
    29/07/2018 at 22:19

Yorum Bırakınız