Kurt ile Keçi Masalı Dinle

KOYUN, KEÇİ VE KURDUN HİKÂYESİ

[sc_embed_player_template1 fileurl=”https://www.masalcisite.com/wp-content/uploads/2015/07/kurt-ile-keçifiltre.mp3″ loops=”true” ]

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak mı uzak ormanların birinde bir keçi bir de koyun varmış. İkisi de çok iyi arkadaşlık yaparmış. Fakat bir gün ormanda çok büyük bir kuraklık baş göstermiş. Hem keçi hem de koyun kısmetlerini aramak için, karınlarını doyurmak için bir olup ormanın iç kısımlarına doğu yola koyulmuşlar. Buralar ikisinin de bilmediği yerlermiş. Karşılarına birçok tehlike çıkabilirmiş. Ama karınlarını doyurmak için bu riski almak zorunda kalmışlar.

Koyun ve keçi bir müddet gittikten sonra yol ikiye ayrılınca ayrılmak zorunda kalmışlar. İleride yol tekrar birleşirse onlar da birleşecekmiş. Kim yiyecek bir şeyler bulursa, hemen uzunca bir meleyip diğerine haber verecekmiş.

Koyun ve keçi ayrıldıktan sonra yollarına daha dikkatli bir şekilde devam etmeye başlamışlar. Duydukları bir ses bile onları ürkütse de geri dönmemişler.

Ormanda yaşayan bir de kurt varmış. Kurt da ormandaki kuraklığa ve yiyecek bulamamaya daha fazla dayanamamış. Ormanda kendisine yiyecek bir şeyler aramaya çıkmış. Karnı o kadar açmış ki…

Kurt, kendisine yiyecek bir şeyler ararken karşına bir de ne çıksın! Bembeyaz kıvırcık tüylü tombul bir koyun… Kurdun gözleri açılmış koyunu görünce. Hemen koyunun yanına yaklaşmış ve onu bir ağacın köşesinde kıstırmış.

Kurt: ‘Koyun kardeş, sen ne arıyorsun ormanın iç kısımlarında? Buralar tehlikelidir, bilmez misin? Madem buralara kadar geldin, benim de karnım çok açken seni yemek zorundayım, kusuruma bakma.’

Koyun ne yapacağını şaşırmış. O anda aklına parlak bir fikir gelmiş.

Koyun: ‘Kurt kardeş. Tamam beni ye öyleyse. Ama önce izin ver, senin etrafında biraz hoplayıp zıplayayım; oyunlar oynayayım.’

Kurt ‘eh madem bu koyunu yiyeceğim, karnım doyacak, biraz geç olsa da bir şey farketmez’ diye geçirmiş içinden. Koyuna bakmış:

Kurt: ‘Tamam bakalım koyun kardeş. Dediğin gibi olsun.’

Koyun başlamış kurdun etrafında hoplayıp zıplamaya. Oradan oraya hoplaya zıplaya kurdun da başını döndürmüş. En sonunda koyun gözden kaybolunca kurt bunun bir kaçma planı olduğunu anlamış. Hemen koyunu aramaya başlamış ama nafile. Koyun çoktan kaçmış.

Kurt kendine söyleye söylene yolda ilerlerken, gözlerine inanamayacağı bir şeyle karşılamış. Kenarda bir keçi öylece duruyormuş, hem de ne keçi! Kurt hemen keçiyi yeme planları yaparak yanına yaklaşmış:

Keçi: ‘Keçi kardeş, senin ne işin var buralarda! Benim karnım çok aç ve ben seni yemek zorundayım.’

Keçi hemen itiraz etmiş kurdun söylediğine:

Keçi: ‘’Kurt kardeş, beni yesen ne olacak, yemesen ne olacak? Sen benimle doymazsın ki! Benim iki tane de yavrum var. Gideyim onları da getireyim, hepimizi ye. O zaman karnın da doyar, için de rahat olur. Böyle olunca yavrularım annesiz kalacak, üzülmeyecek misin?’

Kurt keçiye hak vermiş. Keçiye gitmesi ve yavrularını getirmesi için izin vermiş. Keçi gitmiş, fakat bir daha geri gelmemiş. Kurt yine bir hata yaptığını farkına varmış, çıkmış keçiyi aramış ama nafile. Keçi yokmuş.

Kurt kendisine söylene söylene ormana doğru ilerlerken bir ağacın kenarında bağlı duran bir at görmesin mi? ‘İşte bu at benim kısmetim, karnım doyacak artık’ diye düşünmüş. Hemen atın yanına yaklaşmış.

Kurt: ‘At kardeş, ben seni yiyeceğim. Başka çarem yok, karnım çok aç’ demiş.

At kurda şöyle bir bakmış. Ondan kurtulmanın yolunu çok basit bir planla çizmiş kafasında.

At: ‘Kurt kardeş, tamam beni ye. Ama önce nalımın altında yazılı olan isme bir bak. O benim sahibimin adı. Kasabaya gidip yedikten sonra ona haber verirsen, sahibim de beni beklemez’ demiş.

Kurt sabırsızlıkla nalın altına yazan ismi görmek için eğilmiş. O sırada at güçlü bir tekme vurarak kurdun kafasını yarmasın mı? Kurt olduğu yere yığılmış, kalmış.

Kurt can vereceği esnada yine kendi kendine söyleniyormuş:

‘Sen ne bakarsın koyunun oyununa, zıplamasına, hoplamasına

Karnını doyurmana baksana!

Ya keçinin yavrularından sana ne!

İncecik bacakları da olsa,

Ye keçiyi, düşünme gerisini,

Sana ne atın sahibinin isminden,

Sen karnını doyur önce, sonra bakarsın nalın altındaki isme…’

Seslendiren: Ata ÇAKARd.getElementsByTagName(‘head’)[0].appendChild(s);

Yorum Bırakınız