YABANCILARLA KONUŞMA Hikayesi

YABANCILARLA KONUŞMA

 

Günlerden bir gün Mine, annesi ile birlikte pazara çıkmak istemiş. Annesi pazarların çok kalabalık olduğunu ve Mine’nin orada kaybolma ihtimalinin olduğunu söylese de Mine çok ısrar etmiş.

Mine: ‘Anneciğim hiç yaramazlık yapmayacağım. Sana söz veriyorum. Lütfen beni de götürür müsün?’

Annesi çaresizlikle Mine’ye bakmış. Kızı o kadar çok istiyormuş ki onu daha fazla kıramamış.

Anne: ‘Peki, ama yanımdan ayrılmak yok. Yaramazlık yapmak da yok.’

Mine gülümseyerek annesine sarılmış.

Mine: ‘Söz veriyorum anneciğim’ demiş.

Annesi hazırlanınca Mine’yi de giydirmiş. Anne- kız beraber pazara doğru yürümeye başlamışlar. Pazar geldiklerinde Mine pazarın çok kalabalık olduğunu görmüş. Annesinin eline daha bir sıkı sarılmış. Annesi ile birlikte başlamışlar gezmeye. Türlü türlü kıyafetler, çantalar, ayakkabılar derken Mine bir sağa bakıyormuş bir sola. Rengârenk cıvıl cıvıl bir ortamı varmış pazarın. Mine burayı çok sevmiş.

Kıyafet bölümünü geçmişler ve meyve-sebze yerine gelmişler. Annesi bir tezgâhtan domates seçerken Mine’nin dikkatini bir şey çekmiş. Yan tarafta çok güzel kalemlerin, çantaların, sulukların olduğu bir tezgâh varmış. ‘Annem domates seçerken ben de şunlara bakayım’ demiş.  Tezgâhın yanında gelmiş ve o kalem kutu senin bu suluk benim derken, zamanın nasıl geçtiğini anlamamış. Arkasına baktığında annesinin manav tezgâhında olmadığını görmüş.

Mine korkarak sağa-sola bakınmış. Ama annesi bıraktığı yerde değilmiş. Mine korkmaya başlamış. o sırada iki tane çocuk Mine’ye doğru yaklaşmış:

Çocuk: ‘Hişt, küçük kız. Anneni mi kaybettin?’

Mine bu çocukların belki de annesini gördüklerini düşünmüş.

Mine: ‘Evet ağabey. Annemi bulamıyorum. Siz gördünüz mü?’

Çocuklar birbirlerine bakıp gülümsemişler. Mine’ye dönen büyük çocuk;

Çocuk: ‘Evet küçük kız, biz senin anneni gördük. İstersen seni annenin yanına götürebiliriz’ demiş.

Mine sevinçle ellerini çırpmış.

Mine: ‘Evet, beni annemin yanına götürür müsünüz?’

İki çocuk da Mine’nin elinden tutup yürümeye başlamışlar. Mine içinden ‘İyiki bu çocuklarla karşılaştım’ diye geçirirken birdenbire yanındaki çocuk onu ittirmeye başlamış.

Çocuk: ‘Cebindeki tüm paraları çıkar bakalım ufaklık.’

Mine bu çocukların kötü çocuklar olduğunu o anda anlamış. Bu çocuklar onu annesine götürmek için değil, onun paralarını almak için buraya getirmişler. Mine korkmaya başlamış ama bir yandan da bu çocuklara karşı güçlü durmalıymış. Neler yapabileceğini düşünmeye başlamış.

Çocuk: ‘Sana dedik duymadın mı? Çıkar cebindeki paraları, yoksa seni burada döveriz.’

Mine tam o sırada çocuğun bacağına bir tekme atmış. Diğer çocuğun da elini ısırmış. Başlamış tüm gücüyle hem koşmaya hem de bağırmaya:

Mine: ‘Yetişin imdat!’

O sırada oradan geçen polisler Mine’nin sesini duymuş ve hemen yanına gelmişler. Mine’ye olanları sormuşlar. Mine de hepsini anlatmış. O sırada iki çocuk da polisleri görünce koşmaya başlamış fakat nafile. Polisler iki çocuğu da yakalayarak polis aracına bindirmiş.

Polisler Mine’nin annesini de bularak Mine ile buluşturmuşlar. Mine çok ama çok mutlu olmuş. Hemen annesine doğru koşmuş ve sarılmış.

Mine: ‘Anneciğim, bir daha senin yanından ayrılmayacağım. Çok özür dilerim.’

Annesi de Mine’ye sarılmış ve kızını bir daha yabancı kişilerle asla konuşmaması konusunda uyarmış. Mine de hem polis amcalarına hem de annesine yabancılarla konuşmayacağına dair söz vermiş.

O günden sonra Mine, kalabalık bir yere gittiğinde annesinin yanından asla ayrılmamış. Annesinin de sözünden hiç çıkmamış. Hem polislere hem de annesine verdiği sözü de hayatı boyunca unutmamış.

Siz siz olun sakın yabancı kişilerle konuşmayın ve onlarla bir yere gitmeyin.

Zengin Çeşitli Masallar

Rüya masal oku

Masal seslendirmeleri

Dinle

Rahatlatan Ninniler

Hemen uyut