Ak Benekli Masalı
Kara Kuzu ve Çoban Ahmet Çoban Ahmet, o gün yine her sabahki neşesi ile koyunlarının yanına gelmiş. Ağılda kendi hallerinde oynayan koyunlar çobanı görür görmez koşup yanına gelmiş. En başlarında da kapkara rengi ve minik boyu ile Kara Kuzu varmış. Çoban Ahmet, Kara Kuzu’yu diğer hayvanlarından bir başka severmiş. Bunun nedeni Kara Kuzu’nun ilk doğduğu […]
Ahtapot Masalı
İnsanların bazıları gibi bazı hayvanlar da çok meraklı olabilir. Ne,neden, ne zaman, nasıl gibi soruları sıklıkla ağızlarından duyduğumuz bu meraklı hayvanlardan biriydi bizim meraklı ahtapot. Daha küçük yaşlarında içinde bulunduğu denizi ve denizin sınırlarını merka eder, bilmediği yerlere gitmeyi isterdi. Uzun mesafeli yolculukları kaldıramayacak kadar ince olan kollarından dolayı o zamanlar annesi minik ahtapota izin […]
Ahmet Okula Başlıyor
Ahmet o gün çok heyecanlıymış. Çünkü, ilk kez ablaları gibi okula gidecekmiş. Annesi, önlüğünü giydirip, saçlarını taramış, Ahmet’in çantasına defterini ve kalemlerini koymuş. Peçete koymayı da ihmal etmemiş. Ahmet, evden çıktıklarında annesinin elinden tutmuş ve güle oynaya, zıplaya zıplaya okul yoluna koyulmuş. Okulunun önüne geldiklerinde Ahmet hala çok heyecanlıymış, hevesliymiş. Ancak, sınıfa girip öğretmen […]
Ağustos Böceği ve Karınca
Çocuktum ufacıktım. Top oynadım, acıktım. Buldum yerde bir erik. Kaptı bir Ala Geyik. Geyik kaçtı ormana. Bindim bir akdoğana. Doğan yolu şaşırdı , Kaf Dağı’ndan aşırdı . Attı beni bir göle, Gölden çıktım bir çöle. Çölde buldum izini. Koştum tuttum dizini. Geyik beni görünce, Düştü büyük sevince. Verdi bana bir elma. Dedi;”dinlenme,durma.” Dağdan yürü , […]
AĞLAYAN FARE
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Develer tellal pireler berber iken, ben anamın beşiğinde tıngır mıngır sallanır iken, uzaklarda bir yerlerde büyülü bir orman varmış. Bu ormanda ağaçlar, bitkiler, çiçekler, böcekler, hatta hayvanlar bile büyülü imiş. Ormanda her derde deva şifalı bitkiler, otlar, ağaçlar bulunurmuş. Hepsi kendi aralarında mutlu mesut yaşarlarmış. […]
AĞLAYAN DEFTER
Bir varmış bir yokmuş. Kocaman dağların arkasında, yemyeşil bir ova üzerine kurulmuş şirin mi şirin bir kasaba varmış. Doğanın en güzel yeşil rengi hep bu kasabada olurmuş. Bahar gelince rengarenk çiçekler açar, dereler şakır şakır akarmış. Kuzuların me’lemesi, kuşların cıvıltıyla ötmesi bu kasabayı daha da bir güzel yaparmış. Bu kasabada yaşayan herkes çok mutluymuş. Böylesine […]
Ağlayan Ağaç Masalı
Meyvesiz Üzgün Ağaç Tüm arkadaşlarını kesmişler, koca ormanlık alanda tek başına bırakmışlardı üzgün ağacı. Evet, adı üzgün ağaçtı, çünkü etrafındaki dostları bir bir kesildikçe içine kapanmış, her ağacın ardından bir dalını düşürmüş, her ağaç ile birlikte meyveleri yok olmuş. En sonunda hiç işe yaramayan, kırık dallı küçük bir ağaç olarak kalmış. O kadar üzgün ve […]
AĞAÇLARI KORUYALIM
Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde kalbur saman içinde ben diyeyim yıllar sen de asırlar önce, büyük mü büyük güzel mi güzel bir orman varmış. Bu ormanın içerisinde türlü türlü yemişler, rengârenk çiçekler, birbirinden büyük ağaçlar varmış. Ormanın yakınındaki köyden gelen köylüler ağaçların bakımları yapar, ağaçlara su verir, kuruyan dalları temizler ve en sonunda […]
Adil Paylaştırma Masalı
ADİL BİR PAYLAŞTIRMA NASIL OLUR? Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bundan asırlar önce koskocaman bir ormanda yaşayan yalnız bir aslan varmış. Aslan kibirli bir hayvanmış, heybetli de bir cüssesi varmış. Diğer hayvanlar aslan ile arkadaşlık yapmaya çekinirlermiş, korkarlarmış. Günlerden bir gün yalnızlıktan çok sıkılan aslan arkadaş kazanmak için ormanda […]
Adam Olacak Çocuk
Sevgili çocuklar! Tarihinizde neler yaşandığını bilerek yaşamak ve tarihteki yaşanan olaylardan ders çıkarmak çok önemlidir. İşte size örnek olacak güzel bir tarih masalı… Bir varmış, bir yokmuş. Osmanlı Devleti’nin parlamaya başladığı dönemlerde, başarılar artarda geliyor ve devlet de gittikçe büyüyormuş. Padişahların yerine oğullarından biri tahta geçiyor, devlet güçlenerek büyümeye devam ediyormuş. Osmanlı Devleti’nin başındaki padişahlardan […]
Adaletli Paylaşım
Evvel zamanda, Fakirler handa, Beyler de konağında yaşarmış. Buna öfkelendim, Bir hayli söylendim, Aldım başımı çıktım dışarı. Görmeyin gidişimi, Bakmadan sağa sola, Düştüm bir yola. Az gittim, uz gittim, Dere tepe düz gittim, Çayır çimen geçerek, Arpa buğday biçerek, Soğuk sular içerek, Altı ay bir güz gittim. Yürüdüm, yürüdüm, Vardım bir bağa, Daldım bir konağa, […]
AÇGÖZLÜLÜĞÜN SONU
AÇGÖZLÜLÜĞÜN SONU Uzak ülkelerin birinde kendi halinde yaşlı bir dede yaşarmış. Bu yaşlı dedenin bir de çok sevdiği köpeği varmış. Köpek çalışkan bir köpek değilmiş. Bütün gün evin önünde yatar dururmuş. Yaşlı dedecik akşam olunca kalan yemeklerin hepsini köpeğiyle paylaşırmış. Bir gün köpek yine kapının önünde yatarken yolun karşısından geçen tombul köpeği görmüş. Kendisi […]
Aç Gözlülük ve Paylaşma Üzerine
Uyuyan Güzel Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, Kalbur saman içinde, Keçiler berber iken, Develer tellal, mandalar hamal, Horozlar imam iken.. Ben dedemin beşiğini, Tıngır mıngır sallar iken. Anam kaptı yarmayı, Ben kavradım sarmayı Anam dedi bırak sarmayı.. Ben ana dedim, sen de bırak yarmayı. Anam bıraktı yarmayı.. Fırladım kaçtım anahtar deliğinden. Gittim, […]